-
1 bir buçuk
1) eineinhalb, anderthalb\bir buçuk litre/kilometre eineinhalb Liter/Kilometer\bir buçuk saat önce/sonra eineinhalb Stunden vorher/nachher2) ( saati bildirirken) halb zwei\bir buçukta um halb zweisaat \bir buçuk es ist halb zwei -
2 buçuk
-
3 buçuk
1) bir/iki/altı \buçuk eineinhalb [o anderthalb] /zweieinhalb/sechseinhalb2) ( saati bildirirken)bir/iki/altı \buçuk halb zwei/drei/sieben -
4 kırk
kırk dereden su getirmek um eine Ausrede nicht verlegen sein;kırk bir buçuk kere maşallah unberufen!; toi, toi, toi!;kırk tarakta bezi olmak viel um die Ohren haben;kırk yılda in vielen Jahren (z.B. erarbeitet);kırk yılda bir alle Jubeljahre einmal;kılı kırk yarmak Haarspalterei betreiben;kırkta bir ein Vierzigstel n -
5 saat
saat başı stündlich;saat bu saat das ist die Gelegenheit!;saat ayarı Zeitansage f im Radio;saat gibi! genau!, getroffen!;saat kadranı (oder minesi) Zifferblatt n;saat tutmak die Zeit abstoppen;saati çaldı die Stunde (… zu tun) hat geschlagen;saati saatine genau zur Stunde;saatlerce stundenlang;duvar saati Wanduhr f;çalar saat Wecker m;fam elektrik saati Gaszähler m;kol saati Armbanduhr f;kontrol saati Kontrolluhr f;kum saati Sanduhr f;saat kaç? wie viel Uhr ist es?;saat kaçta geldi? um wie viel Uhr ist er gekommen?;saat bir es ist ein Uhr;saat bir buçuk es ist halb zwei;saat üç sularında es ist ungefähr drei Uhr;saat yarım 12 ( oder 0) Uhr 30, halb eins -
6 üç
üç < üçü> drei; Drei f;üç aşağı beş yukarı mehr oder weniger, ungefähr;üç aylar Islam: die (heiligen) drei Monate (recep, şaban, ramazan);üç beş ein paar;üç heceli dreisilbig;üç otuzluk sehr bejahrt, uralt;üçte bir ein Drittel n
См. также в других словарях:
bučuk — bùčuk m DEFINICIJA reg. pola, polovica, po i po [sada je bir bučuk = sada je jedan i po (sat), pola dva, bat i po] ETIMOLOGIJA tur. buçuk … Hrvatski jezični portal
kırk bir (buçuk) kere maşallah! — pek çok, binlerce kez nazar değmesin! anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
buçuk — burnu bir aybı olan adam, merdekyan ve müzdur ve hamal edavati; nısf, nim, yarım … Çağatay Osmanlı Sözlük
az buçuk — zf. Bir parça, biraz Senin az buçuk edebiyatçılığın da vardır. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
karşılık — is., ğı 1) Bir davranışın karşı tarafta uyandırdığı, gerektirdiği başka davranış, mukabele Haykırışlarına etraftan karşılık gelmiyordu. H. R. Gürpınar 2) Bir dildeki bir sözü başka bir dilde aynı anlamda karşılayan söz 3) Cevap, yanıt 4) Bir şey… … Çağatay Osmanlı Sözlük
parti — 1. is., Fr. parti 1) Ortak düşünce ve görüşteki kişilerin oluşturdukları siyasal topluluk, fırka Seçmenler yeni güç santrallerinin doğayı bozacağını düşündükleri için karşı partiyi tutmuşlar. H. Taner 2) İnsan topluluğu Birleşik Sözler parti… … Çağatay Osmanlı Sözlük
HACER-ÜL ESVED — (El Hacer ül Esved) Kâbe de bulunan meşhur siyah taş. Rengi siyah olduğundan Esved denmektedir. (İslâm Ansiklopedisi ne göre: Kâbe nin şark köşesinde olup, yerden bir buçuk metre yükseklikte kapıya yakın bir yerde yerleştirilmiş, üç büyük ve bir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Armenians in Turkey — ( tr. Türkiye Ermenileri; hy. Թուրքահայեր, Պոլսահայեր, the latter meaning Istanbul Armenian) have an estimated population of 40,000 (1995) to 70,000. [cite web | last=Turay | first=Anna | title=Tarihte Ermeniler | publisher= [http://www.bolsohays … Wikipedia
kendini toparlamak (veya toplamak) — 1) herhangi bir konuda eskiden kötü olan durumunu düzeltmek Bir zamanlar benim de onların arasında bulunduğumu söyleyecek gibi oluyor fakat hemen kendimi toparlıyordum. Ö. Seyfettin 2) bir konuda dikkatini yoğunlaştırmak Tanıdığı hastanelerden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Armenios en Turquía — Saltar a navegación, búsqueda Los armenios en Turquía (en turco: Türkiye Ermenileri, en armenio: Թուրքահայեր, Պոլսահայեր, el último de los cuales significa armenio de Estambul) tienen una población estimada que fluctúa entre 40.000 a 70.000… … Wikipedia Español
kırk — is. 1) Otuz dokuzdan sonra gelen sayının adı 2) Bu sayıyı gösteren 40, XL rakamlarının adı 3) sf., mat. Dört kere on, otuz dokuzdan bir artık Birleşik Sözler Kırkağaç kavunu kırkambar kırkayak kırk basması kırkbayır … Çağatay Osmanlı Sözlük